Salı, Kasım 09, 2010

sebepsiz isyan



Geçen gece 5'te Oral'ı karşılamaya tren istasyonuna gitmek için otobüs bekliyordum. Birden önümden geçen karaltıyı kedi sandım 2 saniyeliğine mutlu oldum, gerçekten içim ısındı o soğukta, tanıdık bir yüz görmüş gibi. Ama tabii ki kedi değil güvercinmiş, uçmak yerine bütün şehri yürüyerek dolaşmayı tercih iden şişko Britanya güvercini. Kaldırımdan yürüyerek geçiyordu. Sokak kedilerini, köpeklerini toplayıp da kuş sürülerine ilişmeyen medeniyet kriterlerini anlayamıyorum. Düz mantığın bittiği yerdeyim.
Ayrıca markette satılan ürünlerdeki fiyat dengesizliğini de anlayamıyorum. Plastik kadehlerde 1 pounda tek içimlik şarap satılmasına ve bir adet carlsberg biranın 75 p olmasına diyecek sözüm yok, kültürel gereklilik, şu yazıda değindiğim gibi. Ama marketteki en ucuz ekmeğin 80 p olmasını ve bunu da geçtim, bir süpermarketten alınabilecek en ucuz gıda maddesinin 25 p'lik fiyatıyla CİPS olmasını aklım havsalam almıyor. Çünkü bence, dünyanın neresine gidilirse gidilsin en ucuz yiyecek ekmek olmalıdır. Ya da ekmeğin muadili, mesela Asya'da pirinç olur, Karadeniz'de mısır ekmeği olur, diyelim burada patates buğdaydan daha çok yetişiyorsa, patates unundan yapılmış ekmek olur, ama cips olmaz. Fakirlerin obez olmasının sebebini market reyonlarında buldum. Bir ara dadanmıştım cipslere, ki hiç sevmem, sadece ucuz olduğundan değil demek isterdim, ama başka bir neden de bulamıyorum. Belki sokakta herkesi cips yerken gördüğüm için özenmiş olabilirim. Neyse bıraktım. Tanrı herkesi alışmaktan korusun.
Rüyamda Zeno ve sınıftaki diğer Çinliler blogumu okumuşlar ve bana surat yapıyorlardı. Evet hayatta herşeyin bedeli var, böyle ortalık yerde milletin arkasından atıp tutmanın da. Dikkat ettiyseniz bütün bu yazı boyunca en ufak bir dedikodu kırıntısı yok, yalnız şunu anlatmadan geçemeyeceğim. Beni uzunca bir süre votkaya alerjisi olduğuna, hiç sevmediğine, hatta bunun sebebinin çocukken babaannesinin köyde yaptığı ev yapımı votkalar olduğuna inandıran Rus kankam, geçen gün gittiğimiz partide bütün gece votkayla birayı karıştırarak içti. Hani dedim alerjin vardı yalancı, ama fazla da kızamadım; yeni tanıdığın insanlara, ilişkinin başında kendinle ilgili dandik yalanlar söylemenin dayanılmaz hafifliğini çok iyi bildiğimden değil, votkanın ne olursa olsun karşı konulamayacak bir içki olduğunu düşündüğüm için.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder